fbpx
KARİYER

İnsanlık tarihindeki dört büyük devrim olan tarım, sanayi, 1950’lerden günümüze bilgisayarın hayatımıza girmesi ile enformatik devrim ve 20. yy. sonlarında Endüstri 4.0 devrimi ile dijitalleşme, dijital dönüşüm ve akıllı fabrikalar gibi kavramlar süreçlerimizi ve iş yapış şekillerimizin değişmesini sağlamıştır. Dijital dönüşümün temelinde gerek günlük yaşantımızda gerekse çalışma ortamındaki iş yapış şekillerimizin ve süreçlerimizin bilgisayarlar yardımı ile dijital ortamda gerçekleştirilmesi yatmaktadır. Bu dönüşümü en basit şekilde incelediğimizde özellikle Covid-19 pandemi ortamının da zorlaması ile artık market alışverişlerimizi dahi akıllı telefonumuzdaki uygulamalar veya internet ortamındaki online satış siteleri aracılığı ile gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda özellikle büyük market zincirlerinin çoğu, online satış sürecine geçiş sağlayarak ya da var olan satış stratejilerini müşteri portföy analizleri ile birlikte düzenleyerek ve iyileştirerek ortama adapte olmaya çalışmışlardır. Marketlerdeki bu dönüşümü firmalar açısından incelediğimizde de sonuç değişmemekle birlikte artık ekonomik olarak devamlılığı sağlamak adına iş modellerinde değişiklik yapma zorunluluklarının farkında oldukları çoğu çalışma sonuçlarında karşımıza çıkmaktadır. Örnek olarak, 2021 yılında uluslararası 1140 katılımcı ile yapılan ankette 2023 yılına kadar ekonomik olarak ayakta kalabilmek adına, katılımcıların %64’ü yeni dijital iş modelleri kurmaları gerektiğine, %21’i ise dijital teknolojileri mevcut iş modellerine dahil etmeleri gerektiğine inandıklarını söylemişlerdir. Ankete katılanların sadece yüzde 11’i mevcut iş modellerinin 2023’e kadar ekonomik olarak sürdürülebilir kalacağını düşünürken, %4 ü ise şimdiden temel iş modeli değişikliklerini yaptığını söylemektedir. Bu sonuçta da görüldüğü gibi dijital dönüşümün bir gereklilik olduğu her ne kadar tüm sektörlerde ortak bir görüş olarak karşımıza çıksa da yapılan çalışmalar dijital dönüşümde yeterli düzeyde başarılı sonuca ulaşılamadığını göstermektedir. Öyleyse, pazar analizleri ile birlikte başarısızlık nedenlerinin ayrıntılı bir şekilde ele alınması ve dijitalleşmede başarıya ulaşılması için yeni strateji ve düzenlemelerin gerçekleştirilmesi kaçınılmazdır. Aynı zamanda dijital dönüşümün hem stratejik, hem operasyonel hem de müşteri ilişkileri boyutunda uygulanması gerekmektedir. Bu dönüşümde BPM’nin yeri nerededir sorusu gündeme gelmektedir. Şüphesiz iş dünyasındaki tedarik zincirleri, üretim, değer yapıları, dijital ekonomideki işlemlerin altında süreçler yatmaktadır. Dolayısı ile klasik BPM yaklaşımlarının tamamlanarak güncel dönüşüm ile birlikte amaca yönelik BPM yaklaşımlarına geçilmesi gerektiği birçok kaynakta ortak görüş olarak sunulmaktadır. Dolayısı ile BPM yaklaşımlarının dijital dönüşüm ile desteklenmesi ve sürekliliğin döngüsel olarak sağlanması adına BPM döngüsünün izlenmesi dijital dönüşümde başarılı sonuçların elde edilmesinde kurum ve kuruluşlara destek olacaktır. Benzer şekilde BPM yöntemleri, BPM yaşam döngüsünün tüm aşamalarında yer aldığından, organizasyonel kaynakları verimli bir şekilde kullanmak için uygun yöntemlerin seçilmesi de çok önemlidir. Peki süreç yönetimi çerçevesinde tekrarlanarak devamlılığın sağlandığı bu BPM döngüsü nedir?

BPM Yaşam Döngüsü ile Dijital Dönüşüme Geçiş

Bir önceki yazımızda süreç ve iş süreç yönetimi (BPM) kavramlarını ele almıştık. Süreç yönetiminde süreçlerimizi çark sisteminin bir elemanı olarak ele aldığımızda; bu çarkların çalışmasındaki sürekliliği sağlayabilmek adına gerçekleştireceğimiz faaliyetlerin devamlılığını ancak bir döngü dahilinde sistematikleştirebiliriz. Yaşam döngüsü perspektifi bir sürecin devamlılığı (ömrü) boyunca gerçekleştirilen aşamaları dikkate almaktadır. Döngüsel yaklaşımı ele aldığımızda da çoğu süreçteki adımlar birbirine benzeyen genel adımlardan oluşmaktadır. Bilimsel problem çözme süreci, proje döngüsü, sistem geliştirme yaşam döngüsü ve kalitede PUKÖ döngüsü gibi yapıların çoğunda tanımla ya da belirle, analiz et, uygula ve değerlendir adımları ortak olarak yer almaktadır. BPM döngüsünde de benzer adımlar var olmakla birlikte BPM metodolojisine yeni başlayan bir organizasyonun izlemesi gereken adımlar Şekil 1’de görülmektedir.

Şekil 1’i incelediğimiazde ilk adım var olan mevcut süreçlerin neler olduğunun belirlenmesi ve ayrıntılı olarak (süreç kartları vb.) organizasyondaki her personelin anlayacağı şekilde ortak bir dilde tanımlanmasıdır. 2. aşamada ise her tanımlanan süreç için sürecin olduğu gibi (as is modeli) modellenmesi ve görselleştirilmesi gerekmektedir. Bu aşama, bazı kaynaklarda ayrı olarak ele alınmamakta süreç tanımlama adımında incelenmektedir. 3. aşamaya geldiğimizde artık süreçlerimizin neler olduğu, görsel tanımları ile hangi adımlardan oluştukları ve ilgili birim ve sorumluların kimler olduğu, hangi süreçlerle etkileşimli oldukları gibi bilgilere sahibiz. Bu aşamada ana yapıyı gözlemleyerek farklı analiz teknikleri ile süreçlerde karşılaşılabilecek zorlukların neler olduğu ya da olabileceği ve bu zorlukların sebeplerinin araştırılması gibi işlemler gerçekleştirilir. Yeniden tasarla adımında ise analiz sonucu iyileştirilmesi gereken faaliyetler düzenlenerek ya da değiştirilerek yeni yapının tasarım işlemi gerçekleştirilir. Sonraki adım, tasarlanan sürecin kuruma adapte edilmesi yani uygulamaya geçilmesi işlemidir. Son aşamaya gelindiğinde ise sürecin doğru bir şekilde yürütülüp yürütülmediği sorusu araştırılır. Bu adımda belirlenen performans göstergeleri ölçülerek takip edilir ve bir sonraki iyileştirme için döngünün devamlılığı sağlanır. Bu döngü aynı zamanda süreç iyileştirme çalışmalarında da kullanılmaktadır.

Dijital dönüşümde başarıyı elde edebilmek adına iş süreçleri, iş modelleri, insan, sermaye ve teknoloji bileşenleri arasındaki etkileşimi BPM’nin bütüncül yaklaşımı ile birleştirerek geliştirmenin benimsenmesi önemlidir. Dijitalleşme adımına başlamadan önce tıpkı BPM yaklaşımına geçişte olduğu gibi üst yönetimin desteğinin alınması, çalışan eğitimlerinin verilmesi, teknolojik altyapının incelenerek geliştirilmesi, ekiplerin belirlenmesi ve proje planının hazırlanması gibi ön aşamaların tamamlanmış olması gerekmektedir.  Sonuç olarak BPM döngüsünü dijital dönüşümde nasıl ele alabiliriz sorusunun yanıtını aradığımızda aslında bazı ilişkilendirmeleri göz önüne alabiliriz.

Dijitalleşme adımına karar verdiğimiz aşamada öncelikle tüm süreçlerimizin neler olduğunu belirlememiz gerekmektedir. Kurum veya organizasyonumuzda hangi süreçler yürütülüyor?  Mevcut süreçler, hangi süreçlerle etkileşim halinde ve bu etkileşim düzeyi nedir? Süreçlerden sorumlu olan birim veya çalışanlar kimlerdir? Sürecin izlenmesinde hangi performans kriterlerini kullanabiliriz gibi süreci tanımlayacak ana kriterlerin ortak bir yazım dilinde dokümante edilmiş olması hatta görselleştirilmiş olması ilk adımımız olmalıdır. Bu da döngüdeki ilk ve ikinci adımı ifade etmektedir.

Sonraki adımda süreçler hakkında bilgiye sahibiz ve ana yapı gözlerimizin önünde, peki “Hangi süreçte hata var?”, “Hangi süreç, aşama veya aktivite karlılığı etkiliyor?” ve “Müşteri memnuniyetini etkileyen ve değer yaratan faaliyetler nelerdir?” ve “Hangi süreçleri dijitalleştirmem bana etkinlik ve verimlilik sağlayacak? gibi soruları sorgulamak adına analiz işlemi gerçekleştirilmelidir. Tüm bu soruların cevaplarının belirlenmesi ile birlikte iyileştirme çalışmalarını ele alarak süreçleri yeniden yapılandırabilir ve tasarım işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Bu adımda değer yaratmayan adımları süreçten çıkarabilir, yeni bir bilişim sistemi ile sürecinizi dijitalleştirebilirsiniz. Örneğin manuel olarak yürüttüğünüz bir işlem var ise bu işlemi bilişim sistemi ile yürütebilir ve ara kontrolleri de sistem sayesinde hızlandırarak hata sayısını azaltabilirsiniz. Sürecinizi yeniden tasarladınız ve artık kurumda yeni sürecinizi ya da sisteminizi uygulama aşamasındasınız. Uygulamaya geçtiniz peki sonraki sorularınız ne olmalı? “Yeni süreç istenen etkiyi yarattı mı?”, “Uygulama öncesi performans düzeyleriniz neydi uygulama sonrasında ne oldu?”, “Süreç kontrollerini daha hızlı ve hatasız yapabiliyor musunuz?”, “Dijitalleşmedeki son durumunuz ne ve hala manuel olarak yürüttüğünüz işlemler mevcut mu?” ve “Manuel işlemler dijital olarak yürütülebilir mi?” gibi sorularla dijitalleşmedeki durum analizinizi yapmaya devam etmelisiniz. 

Bu şekilde soruların cevaplarını bulmak adına bu döngüye devam etmeli ve süreç yönetiminde durumsallık yaklaşımına göre her durum ya da her organizasyon yapısında tek bir en iyinin olmadığını asla unutmamalısınız!

Kaynaklar:

  • Sinha, P., Shat, D., Shastri, A. & Lorimer S. E. (2022). Bir Satış Organizasyonu Nasıl Dijitalleştirilir?, Harvard Business Review Türkiye

https://www.statista.com/statistics/1248716/companies-digital-business-model-changes/

  • vom Brocke, J., Baier, M. S., Schmiedel, T., Stelzl, K., Röglinger, M., & Wehking, C. (2021). Context-aware business process management. Business & Information Systems Engineering, 63(5), 533-550.